Haftanın İkilisi #2 - Run Jonah Run ve Math Hopper Mobil Oyun İncelemesi

Haftanın ikilisi yazı dizimin ikinci bölümüyle karşınızdayım. Bugün yine 2 tane küçücük minicik mobil oyunu sizler için inceleyeceğim. Her cuma günü yayınlamaya çalışacağım haftanın ikilisi yazı dizimle sizi baş başa bırakıyorum. Hazırsanız hemen bu haftanın ilk oyunuyla devam etmek istiyorum.

Run Jonah Run:

Arcade tarzı bir sonsuz koşu oyunu olan Run Jonah Run mobil oyunu gayet kısa, minik bir oyun ama biz bu oyunda uzun mesafeler katetmeye çalışacağız. Uzun mesafeler deyince tabi aklınıza muhtemelen kilometrelerce yol gelmiştir. Ancak ben metrelerce yoldan bahsediyorum. :) Malum Run Jonah Run mobil oyununda bir salyangozu canlandıracağız. Artık hızımızı siz tahmin edin. 

Tabi oyunda bizi zorlayacak en önemli faktör düz bir yolda yürürken aynı zamanda insanların ayaklarının altında ezilmeden yol alabilmek. Bunu yaparken biraz ileri biraz geri derken çıtonk diye ezilmek ilk başlarda çok kolay. :) Adımların nerelere basıldığını kavradıkça biraz yol alabilmeye başladım şahsen. Salyangoz olarak işimiz gücümüz yok çarşıya çıkmışız. Bu yolculukta bazı yardımcılarımız da olacak. Mesela baloncuk ve yapraklar. Baloncuk bizi bir kez ezilmekten kurtarıyor. Yapraklar ise 3 adet toplandıktan sonra bize bir kerelik normalden hızlı hareket etme, kıvrak olma şansı veriyor. Run Jonah Run, sıkıntı gidermek için, kısa zamanınız varsa ve oyunla değerlendirmek istiyorsanız hemen hızlıca oynayabileceğiniz ufak bir oyun.

Ayaklar altında kalmadan ilerlemeye çalışıyoruz. :)

Rekorunuzu paylaşırsanız bir salyangoz olarak kaç metre gidebilmişsiniz bilmiş oluruz. :) 

Google Play İçin: Jun Ronah Run

Math Hopper:

Bugün incelemesini yapacağım ikinci oyun Math Hopper mobil oyunu. Hem android hem de iOS platformunda yer alan, tek haneli sayılarla toplama ve çıkarma yaptığımız bir yandan da sonsuz koşu şeklinde ilerlemeye çalıştığımız hem arcade hem de bir bulmaca oyunu. Tek haneli sayılarla toplama ve çıkarma dediğimde “hehehe ben yaparım” dediğinizi duyar gibi oldum. Ancak biraz sıkı durun, işler öyle zannettiğiniz kadar kolay değil. :) 

Math Hopper mobil oyununda bir rakamı kontrol ediyoruz. Evet evet yanlış okumadınız! Oyunun başında bir rakamız ve bu rakamı basit matematik toplama ve çıkarma işlemleriyle hedefteki rakama dönüştürüp yolumuza devam etmeye çalışıyoruz. Biraz daha açayım mevzuyu. Oyunda küp şeklinde platformlar ve silindir şeklinde platformlar mevcut. Küp platformların üzerinde yazan rakamlar hedef rakamlar yani toplama ve çıkarma sonucunda ulaşmamız gereken rakamlar. Silindir platformlarda ise + ve - işlemleri gösteren pozitif ve negatif rakamlar mevcut. Bunlar da bir küpten diğerine ulaşırken atlamamız gereken işlemleri gösteriyor. Örneğin küp üzerinde 5 olarak duruyoruz ve 7 olmamız lazım. Önümüzde duran silindir platformdaki +2’ye atlayıp kendimizi 7 yapıp karşı küpteki yerimize ulaşıyoruz. Bu şekilde oyunda sürekli olarak ilerleyeceğiz. Daha güzelini aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz. 

Şu anda 5 rakamı olarak oyuna başlamışız ve ilk hedefimiz 0 olmak. Bunun için hoplayıp zıplamalı ve arkadan gelen testereye yakalanmamalıyız.

Oyunun kontrolleri çok basit bir mantıkta. Mobil cihazınızın ekranına tek dokunduğunuzda bir kare arka arkaya iki kere hızlı şekilde dokunduğunuzda aradaki bölgeyi atlayarak çift hane sıçrayabiliyoruz. Unutmamamız gereken bizi zorlayıcı ve dolayısıyla oyunu daha da eğlenceli, stesli ve çekici hale getiren birkaç unsur var. Bunlardan ilki, bizi arkamızdan takip eden testere abimiz. :) Bu testereye yakalanmadan toplamamı yapıyorsunuz, çıkarmamı yapıyorsunuz, çift hane mi yoksa tek hane mi sıçrıyorsunuz bir önce yapın. Malumunuz eğer yapamazsanız ensenizde bitiyor kendisi ve yanıyorsunuz. Diğer unsurlar ise kontrol ettiğiniz rakam çift haneli sayı veya negatif sayı haline kesinlikle gelmemeli, eğer böyle olursa oyun sizin için bitiyor. :) Tabi yanlış toplama ve çıkarma işlemi yaparak hedef sayıya dönüşmeden hedef küp platforma ulaşmak da oyunun bitmesine sebep oluyor.

Oyunun kontrolleri gayet basit. :)

Açıkçası basit toplama ve çıkarma yaparken elimin ayağıma dolaşacağını zannetmezdim ama oluyor. Stres, baskı adama bildiği şeyleri unutturuveriyor. Matematik sevenlere tavsiye ederim. En azında bir deneyin. :) 

Google Play İçin: Math Hopper 

App Store İçin: Math Hopper 

Bugünkü haftanın ikilisi yazımın sonuna geldim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun. 

Tap Tap Tap Mobil Oyun İncelemesi - Müziğin Ritmine Uyun!

Bugün size Sugar sugar oyunundan tanıdığımız bağımsız oyun geliştirici olan Bart Bonte’nin nevi şahsına münhasır oyunu Tap tap tap adlı ritm ve refleks aynı zamanda müzik oyunundan bahsedeceğim. 

Müzik özelliği ile arka planda siz oynarken sizi çok ciddi havaya sokuyor. Kafa göz sallama, el ayakla ritm tutmaya başlayabilirsiniz. :) Tap tap tap mobil oyununun mantığı çok basit. Arkadan bir ses ki muhtemelen Bart abimizin sesidir. Belirli aralıklarla “Tap” diyor ve arka fonu tek renk olan ve belirli aralıklarla değişen zemin üzerinde Tap yazan küçük bir daire beliriyor. Sizde bu yazıya dokunuyorsunuz. Eğer zamanında dokunamazsanız ki bu süre yaklaşık 3 saniye, daire ekrandan soluklaşarak kayboluyor ve siz de nanay oluyorsunuz. :)

İşte bu kadar basit!.. desem de ilk başlarda hava hoş. Tap yazısı yavaş çıkıyor. Tap tap tap oyununun bu ilk evrelerinde kendinizi ritme kaptırıp arada elleriniz boş kaldığında bazı ritim hareketlerine girişebilirsiniz. Ancak oyun ilerledikçe kazın ayağının biraz farklı olduğunu farkediyorsunuz. Ortalığa “Tap” dairesinden başka “Double Tap”, “Can’t Touch” ( dokunduğunuzda yanmanızı sağlayan yegane dairecik), “Swipe left,right,up,down” ( ekranda söylediği yöne kaydırma hareketi yapmalısınız) ve “Drag and Drop” adlı sürükle bırak yapmanızı gerektiren öğeler çıktıkça ve bunların arka arkaya çıkma süreleri arttıkça elleriniz ve gözlerinizin düğümlenme ihtimali ortaya çıkıyor. :) Benim rekorum 227. Bence mutlaka bir deneyin ve eğlenin. Gerçekten eğleniyor ve bir süre sonra fark ediyorsunuz ki acayip hırslanmışsınız. Müziğin böyle bir etkiye sebep olduğunu düşünüyorum. :) Mutlaka oyunu sesli oynamanızı söylemem sanırım gerek yok. Kulaklıkla oynarsanız yeme de yanında yat moduna geçersiniz. 

Her şeyin çok güzel olduğu saniyeler. Ortalıkta sadece Tap yazıyor ve üstüne üstlük bir de yavaş yavaş çıkıyorlar. :)

Yandınız değil mi? :) Hadi bakalım tekrar başlayın dokunmaya. 

Bugün sizlere Tap tap tap mobil oyunundan bahsettim. Bart Bonte’nin oyunu olan bu küçük oyunu mutlaka deneyin. Bart abinin başka başka oyunları da var ve bu yazıyı yazdığım tarihte 8 olan bu oyunları da oynamanızı öneriyorum. Yakında onları da inceleyeceğim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

Google Play İçin: Tap Tap Tap

App Store İçin: Tap Tap Tap

Google Play Ödülleri 2016 - Ödül Alan Oyunlar

Google 2016 yılının en iyi uygulama adaylarını daha önce duyurmuş ve ödül alan uygulamaların 18 - 19 Mayıs’taki Google I/O 2016 etkinliğinde açıklanacağını bildirmişti. 10 kategoride verilen Google Play ödüllerinin hepsi güzel kategorilerde ancak bu etkinlikte benim için daha önemli olan oyun kategorilerinde verilen ödüller oldu. Sizlere bu oyunlardan ve kategorilerden bahsetmek istiyorum. Önümüzdeki günlerde hem aday olan oyunlarla ilgili, hem de ödül kazanan oyunlarla ilgili inceleme içeriklerimi sizlerle paylaşıyor olacağım. 

Hızlıca bu ödüllerin galiplerine bir göz atalım.

İlk oyun kategorisi, en iyi bağımsız oyun ( indie oyun da diyebiliriz. :) ) kategorisi her zaman ilgimi çeken bir kategoridir. Çünkü İndie yapımlar, yani bağımsız yapımların oyun dünyasının geneline olumlu anlamda çok şeyler kattığını düşünüyorum. Her platformda bağımsızlar candır deyip adaylar kimlerdi onlara bakalım hemen. :) 

Alphabear, Alto’s Adventure ( İncelemesini yapmıştım. Buradan ulaşabilirsiniz.), Fast Like a Fox, Neto Atsume: Kitty Collector ve Prune. 

Bağımsız oyun kategorisinde adayları belirlemek bile çok zor bence. Buradan galip çıkan oyun Alphabear oldu. 

İkinci oyunların yer aldığı kategorimiz, en iyi aile uygulaması. Bu kategoride özellikle çocukların gelişimine olumlu katkılar oluşturan uygulamalar veya oyunlar ele alınıyor ve ödüllendiriliyor. Bu kategorinin adaylarına bakalım. 

Card Wars - Adventure Time, LEGO Jurassic Word, My Very Hungry Caterpillar, Thinkrolls 2 ve Toca Nature. 

En iyi aile uygulamalarına Oyunsal Alan’da önümüzdeki günlerde daha çok yer vereceğim. Bu konuyla alakalı farklı fikirler var. Bu kategorinin galibi Thinkrolls 2 adlı oyun oldu.

Oyunların yer aldığı üçüncü kategori, Google Play Servislerini en iyi kullanan uygulama kategorisi. Bu kategorinin adayları aşağıda.

Sea Battle 2, Table Tennis Touch, Tapventures, TowerMadness 2, Zombie Highway 2.

Bu kategorinin galibi, Table Tennis Touch oldu. Benim de bir masa tenisi sever olarak çok merak ettiğim bir oyun olan Table Tennis Touch ile ilgili incelememe yakında Oyunsal Alan’da yer vereceğim. 

Hepsinde oyunlar aday olmasa da bir diğer oyunların da yer aldığı kategorimiz, Gelişimi en çok beğenilen oyun veya uygulamalar kategorisi. Bu kategorinin hepsi oyun değil zaten ödül oyun olmayan bir uygulamaya gitti. Hemen adaylara bakalım.

Glide, Mechanic Escape, Minecraft: Story Mode, World Around Me, Zumper. Burada Mechanic Escape ve tabiki Minecraft: Story Mode oyun diğerleri uygulama. Bu kategori de World Around Me adlı seyahat uygulaması ödülü aldı. Oyun olan adayların incelemelerini yapacağım. :)

Diğer kategorimiz yine uygulama ve oyun karışık bir kategori olan en iyi global çıkışı yapan uygulama kategorisi. Adaylar; Dragon Ball Z Dokka Battle, Freeletics Bodyweight, Memrise, Musixmatch ve Pokemon Shuffle Mobile. Bu kategoriden tanıdık bir oyun galip geldi. Çocukluğumun animesi Pokemon. :) Çocukluğumun demek biraz haksızlık olabilir çünkü hala devam eden bir anime ve hala daha izlerim ve kart oyununu ve diğer oyunlarını oynarım. Bu kategorinin galibi Pokemon Shuffle Mobile.

En sevdiğim kategorilerden birisinde sıra, en yenilikçi ( en inovatif ) :) uygulama veya oyun kategorisi. Adaylar arasında iki tane oyun var. Fast like a Fox, NYT VR, Smartnews, The Fabulous ve This war of mine. Bu kategori oyun olamayn bir uygulamaya gitti. O uygulama NYT VR. :) Ancak en iyi bağımsız oyuna da aday olan Fast Like a Fox, gerçekten inovasyon barındırıyor. İncelemesini yaptığımda bahsedeceğim.

Ve nihayet merakla beklenen en iyi oyun kategorisinin adayları ise şöyle; Alphabear, Clash Royale, Clash of Kings, Marvel Future Fight, Starwars: Galaxy of Heroes. Burada benim tahmin ettiğim ve çok severek oynadığım 2016 yılında çok iyi bir çıkışla milyonları kendine bağlayan strateji oyunu Clash Royale ipi göğüsledi. Hemen söyleyeyim Clash Royale ile ilgili çok güzel planlarım var. :)

Evet. İşte böyle burada yazmadığım en iyi uygulama, en iyi materyal tasarımına sahip uygulama ve en iyi çıkış yapan uygulama kategorileri de vardı. Onlarda oyunlar yer almadığı için pas geçtim affınıza sığınarak. :) Burada sözü geçen ve henüz Oyunsal Alan’da yer almayan oyunların incelemeleri için sıkı çalışmaya devam ediyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun. 

Haftanın İkilisi #1 - Pacman 256 Endless Maze ve Tigerball Mobil Oyun İncelemesi

Haftanın ikilisi adını verdiğim bir yazı dizisi başlatıyorum. Bu yazı dizisinde her hafta 2 tane mobil oyunu kısaca sizler için inceleyeceğim. Uzun inceleme yazamadığım oyunlar oluyor. Bu oyunları da bu yazı dizisinde incelemeye karar verdim.

Hazırsanız bu haftaki ikilimizle başlayalım.

Pac-Man 256 - Endless Maze:

Pac-Man sanırım dünyanın en bilindik oyunlarındandır. Bu oyun üzerine çok fazla konuşmaya gerek yok. Klasik Pac-Man’de bir labirent içinde dolaşıp önündeki bütün noktaları yiyen bir abimiz vardır ki bu Pac-Man’dir. :) 4 tane de hayalet düşmanı vardır. Bunlara yakalanmadan tüm noktaları bitirmeye çalışır. Bandai Namco Entertainment firmasından çıkan Pac-Man 256 Endless Maze mobil oyununda ise, oyuna klasik oyundan farklı özellikler eklenmiştir. Yine nokta yiyoruz ama bazı güzel değişiklikler var.

Pac-Man candır ya. İzometrik de olsa Pac-man, Pac-man'dir. 

Örneğin, 4 düşman yerine 8 düşman yani hayalet vardır. Bunlar Blinky, Pinky, Inky, Clyde aynı zamanda efsane klasik Pac-man’deki hayaletlerin isimleridir. Pac-Man 256 Endless Maze’de ise Spunky, Sue, Funky, Glitchy adında 4 tane daha düşman vardır. Ayrıca bir başka fark oyunu izometrik açıdan oynuyoruz. Bunun yanında Pac-Man 256 Endless Maze adından da anlaşılacağı üzere oyun sonsuz labirent mantığına oturtulmuş. Yani labirent sürekli olarak yukarı doğru devam ediyor ve Pac-Man olarak biz de bu labirentte düşmanlara yakalanmadan yolumuza devam ediyoruz. Bir süre sonra aşağıdan yukarıya doğru dağılma ve kara delik moduna giren rakamlar ortaya çıkıyor ve yakalanırsanız ayvayı yiyorsunuz. :) Oyun oynadıkça çeşitli güçlendirmeler kazanıyorsunuz. Bu da klasik Pac-man’de olmayan bir özellik. Lazerle ateş etme, dev bir Pac-Man’e dönüşüp önüne geleni yeme gibi, pek çok güçlendirme ( power-up) bizi bekliyor.

Gel vatandaş! Bir süre yukarı gidemez de olduğunuz yerde sayarsanız rakam ya da harfe dönüşmeniz işten bile değil! Demedi demeyin. :)

Sonuç olarak Pac-man yine Pac-man. Ancak izometrik oynanış, güçlendirmeler ve sonsuz labirent mantığı oyuna farklı bir tat katmış. En son şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Oyunda isteseniz çeşitli temalar alıp ( gerçek parayla veya oyun parasıyla), oyunu yine izometrik açıdan oynadığımız farklı farklı pek çok temayı kullanarak hoş deneyimler yaşayabilirsiniz. Örnekler aşağıda.

Go-kart temasını alarak, go kartlı abilerden kaçabilirsiniz. :)

Crossy Road, Pac-man teması. Gerçekten güzel bir deneyim olabilir.

Hem klasik olsun hem 2 boyutlu olsun hem de izometrik olsun demişler ve ortaya bu tema çıkmış. Denedim. Gerçekten güzel.

Google Play İçin: Pac-Man 256 Endless Maze

App Store İçin: Pac-Man 256 Endless Maze

Tigerball :

Haftanın ikilisinin 2. oyunu Tigerball. Laxarus firmasından çıkan bir oyun olan Tigerball, arcade türünde bir oyun. Oyunda parmağımızla sürükleyip bırakmak suretiyle kontrol ettiğimiz bir topumuz var ki tigerball oluyor kendisi :) ve tabi ki bu topu ulaştırmamız gereken bir hedefimiz var. Bu hedef bir kavanoz. Hedefe ulaşmamızı engelleyen engeller mevcut. (Cümleye gel :) ) Bu engelleri kimi zaman aşarak, kimi zaman kullanarak, topumuzun hızını, engellerle ve yan duvarlarla olan çarpma açılarını iyi yaparak, sektirerek veya cup diye deliksiz sokmaya çalışarak, tamamen size kalmış, hedefe topumuzu ulaştırmaya çalışıyoruz.

Tiger'ım Ball'um solda,  kavanozum topaçım sağda :) Engeller ortada. 

İki oyun seçeneği mevcut. İlki birinci bölümden başlayıp elimizdeki 5 hak ile gidebildiğimiz kadar bölüm gitmemizi sağlayan seçeneğimiz. İkinci seçenek ise bölümleri arka arkaya 3 sefer geçmemiz gereken ancak herhangi bir hak sınırı olmayan ve sonunda yıldız ve şimşek topladığımız seçenek. İkisi de güzel oyun seçenekleri.

İlerlemeli seçenekte 5 hakkımız var ve bu 5 hakkı en iyi şekilde kullanmalıyız.

Serbest atış seçeneğinde hak mak hak getire :) Ancak ilerlemek için aynı bölümü arka arkaya 3 kere başarmanız gerekiyor. :)

Tam anlamıyla zaman geçirmeye birebir olan Tigerball, eğlenceli bir mobil oyun. Herkese tavsiye ederim.

Google Play İçin: Tigerball
Windows Phone İçin: Tigerball

Haftanın ikilisi yazı dizimin ilk bölümünü sonlandırmak istiyorum. Bundan böyle her hafta iki minik güzel oyunu sizler için bu dizide tanıtacağım. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun.

Ready Steady Bang! Mobil Oyun İncelemesi - Gölgenizden Hızlı Olabilir misiniz?

Hazır, nisan al, ateş! Bugün sizler için inceleyeceğim mobil oyunumuz Noodlecake Studios firmasından çıkan, yeni sayılmayan bir mobil oyun olan Ready Steady Bang. Oyunumuz arcade türünde reflekse dayalı bir mobil oyun. Bu oyunda belki tahmin etmişsinizdir, bir kovboyu canlandırıyor olacağız ve ekranda “bang” yazısını gördüğümüz anda refleksimizi konuşturup vereceğimiz güzel bir tepki süresi sayesinde, kovboyumuzla birbirinden hızlı azılı kovboylara karşı vahşi batının en hızlı silah çeken kovboyu olduğumuzu düellolarda kanıtlamaya çalışacağız. 

Oyunun başlangıç ekranı çok sade ve grafikler oldukça eğlenceli ve bir o kadar da minimalist, sade. Hem android hem de iOS işletim sistemine sahip mobil cihazlar için oynanabilen Ready Steady Bang, Türkçe dil seçeneğiyle ve özellikle kovboyların isim çevirileriyle yüzlerimizde tebessüme sebep oluyor. Ben çok beğeniyorum. :) 

Oyunun Başlangıç ekranı oldukça sade.

Romatizmalı Rıza tek oyuncuda karşılaşacağınız ilk kovboy. Bu abi kolay lokma. Sonraları için daha dikkatli olmalısınız :)

Ready Steady Bang oyununda 1 oyunculu ve 2 oyunculu oyun seçenekleri mevcut. Aynı telefon üzerinden arkadaşlarınızla bir vahşi batı düellosu atmak gerçekten paha biçilemez bir zevk veriyor insana. Herkese tavsiye ederim. 

1 Oyunculu bölümde karşılaşacağımı 10 tane azılı vahşi batının en hızlı kovboyuyla karşılaşıyoruz ve 5 kez rakibimizi haklayıp yeri öptürebilirsek bir sonraki daha hızlı düşmanımıza geçiyoruz. Olay bu şekilde gidiyor. İlk başlarda lay lay lom hakladığınız Romatizmalı Rıza, sonralarında yerini sizi zorlayacak olan Hızlı Hamit ve daha hızlıları gibi azılı kovboylara bırakıyor. İşler bir anda zora girebiliyor. Maçları 5-0 kazanmaya kasacaksanız sonlara doğru iyi bir konsantrasyona ihtiyacınız var. :) Maçı kazandığınızda ortalama tepki sürenizle beraber sizi bir sonraki kovboya doğru yollandırıyor oyun.

Salyalı Salih, hem salyalı hem de kovboy. 

Sihirli kelime Bang. Bu oyunda Bang yazısını görünce her şeyin sonu veya başı olabilir.

Son bahsetmek istediğim kısım Ölüm Galerisi kısmı. Burada da düellolar esnasında rastgele açtığınız veya oynadıkça karşılaşacağınız ölme şekiller var. 31 adet farklı ölme şeklini de bu bölümden görmeniz mümkün.

Yeterince hızlıysanız bu ekrana ulaşmanız işten bile değil. :)

Ready Steady Bang adlı oyun bence göre harika bir oyun. Tek oyunculu bölümü geliştirilmezse veya başarılara kasmazsanız sizi kısa bir süre oyalayacaktır. Ancak 2 kişilik bölümü arkadaş ortamında sizin eğlenceli zaman geçirmenizi sağlayacaktır. Bana kalırsa Ready Steady Bang adlı oyunun tek eksiği, çok oyunculu ( multiplayer) modu. Böyle bir bölümle Dünya’nın çeşitli yerlerinden kişilerle kapışmak, turnuva ve liglerde bu alemin en hızlısı olmaya çalışmak gerçekten olaya farklı bir boyut katardı. Kim bilir belki ileride yapılır. Biz de oynarız. Bu oyunu herkese tavsiye ediyorum. Bir sonraki incelememde görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun.

Ready Steady Bang ile ilgili inceleme videomu da aşağıda bulabilirsiniz. :)

Google Play İçin: Ready Steady Bang

App Store İçin : Ready Steady Bang
Windows Phone İçin: Ready Steady Bang 

Maka Kelime Oyunu İncelemesi - Kelime Dağarcığınızı Test Edin!

Bugün sizler için Tafu Mobile Arts firmasından geçtiğimiz ay hem android hem de iOS platformuna çıkan yerli bir kelime oyunu olan Maka adlı oyundan bahsedeceğim. Maka bir kelime oyunu ancak biraz zorlayıcı ve hız gerektiren bir yapıya sahip. Türkçe ve İngilizce olarak oynanabilen ve kelime dağarcığı isteyen ciddi bir oyun.

Maka aslına bakarsanız piyasadaki pek çok kelime oyununa göre farklı bir oynanışa sahip. Ekranın üst kısmından kare boyutunda harfler düşüyor ve belirli aralıklarla sürekli olarak düşmeye devam ediyor. Bize düşen görev ise bu harfleri kullanarak anlamlı kelimeler oluşturmak ve harf yığını telefon ekranımızın üst kısmına ulaşmadan sürekli olarak kelime türetmek. Her bir harf belirli bir puana ve çarpan değerine sahip. Kelimenizi yazarken kullandığınız harflerin puanları ve çarpanları size güzel puanlar kazandırabiliyor. Hiç ummadığınız kelimelerden çok ciddi puanlar kazanıyorsunuz. 

Başlangıç ekranımız oldukça sade.

Yukarıdan harfler düşerken, aklımıza kelimeleri getirmeli ve doğru sırada basmalıyız.

Oyun esnasında sürekli düşünmek, harf aramak ve bunu yaparken de aklınıza kelime getirmek durumunda olduğunuz için konsantrasyonunuzu kaybetmeniz durumunda işler sizin için iyi giderken bir anda neye uğradığınızı şaşırıp oyunun bitti ekranını görmeniz işten bile değil. Kesinlikle kelime dağarcığı isteyen ve aynı zamanda geliştiren, görsel algıyı arttıran bir oyun. 

Bakmayın siz skorumun bu kadar düşük olduğuna. O skor şimdilerde daha da yukarıda. :)

Maka kelime oyununda günlük ve tüm zamanlar olacak şekilde sıralamalar mevcut. Aldığımız puanla Maka kelime oyunu kullanıcıları arasındaki yerimizin ne derecede olduğunu da takip edebiliyoruz. Kelime oyunu seviyor olsanız da, sürekli yukarıdan düşen harfler sizi stres altında garip hareketler yapmaya zorlayacak demedi demeyin. Tafu Mobile Arts firmasının yeni kelime oyunu olan Maka, hızlı düşünmek gereken, acil karar vermeyi tetikleyen ve sizi kelime dağarcığınızı bir an önce zorlamaya iten çok hoş bir oyun. Yerli mobil oyunlar konusunda blogum Oyunsal Alan’da daha farklı içeriklere de imza atmak istiyorum. Bu anlamda ilk incelemesini yaptığım yerli oyun olarak da Maka, Oyunsal Alan’ın tarihine geçmiş oldu. :) Bir sonraki incelememde görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun. Bu arada unutmadan şu an için benim skorum 1590. Ancak millet baya uçmuş durumda, Bu yazıyı hazırladığımda "Tüm zamanlar listesi" 1 numarası 99763 puana sahipti. :) Olamayacak şey değil ama o puanları yapmak için Maka oynamamız lazım. Herkese iyi oyunlar.

Google Play İçin : Maka 

App Store İçin : Maka

Altos Adventure İncelemesi - Seyre Daldıran Mobil Oyun

Alto’s Adventure adlı mobil oyunla birlikte incelemelerimin ilkine başlamış oluyorum. Öncelikle lafı çok dolandırmadan oyun hakkında ilk bahsedeceğim nokta, müthiş bir görsellik sunan grafikleri. Müthiş grafikler deyince tabi aklınızda neler canlanıyor bilemiyorum ama benim kasttettiğim, 2 boyutlu ancak seyri görmeye değer ışık oyunlarıyla bezeli ince dokunmuş grafikler. Örnekler yazımın içinde. 

Alto’s Adventure aksiyon türünde bir oyun olmanın yanında aslında bir sonsuz kayma oyunu. Sonsuz kayma oyunu da ne demeyin! Çünkü şimdi ben uydurdum. Sonu olmayan bir kayak oyunu diyelim çok uzatmayalım. :) Alto’s Adventure mobil oyununda ilk olarak Alto adlı kayakçı arkadaşımızı kontrol edeceğiz. Alp Dağlarının bol oksijenli, bol manzaralı bölgelerinden sürekli aşağıya doğru kayağımızla kaymaya çalışıyoruz. Önümüze çıkan uçurumlara düşmeden, kayalıklara çarpmadan, elimizden geldiğince de geri takla akrobasimizi de yaparak gidebileceğimiz en uzak noktaya gitmeye çalışıyoruz. Buna çabalarken yaptığınız her akrobasi, aşağı inerken kurtardığınız lamalar, yolda karşınıza çıkan iplerin üzerinden kayma hareketleriniz size puan ve görev başarısı olarak geri dönüyor. Yine kayarken önünüze çıkan altınları toplayıp, oyunda yandığınızda altınlarınızla kaldığınız yerden devam etme şansı elde ediyorsunuz veya altınlarla zorlandığınız görevlerinizi geçme hakkını oyun size tanıyor.

Gün doğarken Alpler'de kayak yapmanın keyfi bir başkadır. :)

Gün tepeye varmış, biz ise dik bir yamaçtan son hız aşağı gidiyoruz. :) Etrafa çok bakınmayın, bir kayaya toslamanız işten bile değil.

Bu noktada hemen söylemeliyim. Oyunu oynarken oyunda gece - gündüz değişimi ve hava olaylarında değişimler meydana geliyor. Öyle ki siz sabah gayet açık ve net bir havada haydi bakalım diyip haldır haldır Alplerin zirvesinden aşağıya doğru inerken, bir bakmışsınız uzaktaki tepelerde gün batmaya, havanın rengi kızla çalmaya başlamış ya da ortam sislenmiş, bir yağmur fırtınası başlamış. O görüntüleri izlerken bir de bakmışsınız kayanın birine toslayıp kendiniz yerde bulmuşsunuz ve oyun bitivermiş. :) Bu sadece bir örnek. Bunun gibi pek çok kez arka plandaki görkemli çizimleri ve enfes gölge oyunlarını izlerken yanacaksınız. Demedi demeyin.

Alpler demişken gerçekten Alto’s Adventure’da kayma anında kimi zaman bir köyün içinden, kimi zaman da dev ağaçların olduğu bir ormanın içinden geçiyorsunuz. O bölgelerden gece ve gündüz geçmenize göre nispeten daha dikkatli olmalısınız çünkü gece olduğunda sadece silüetinizi görüyorsunuz. Etrafı seçmek bir miktar zorlaşıyor. Tabi ki sürprizler bunlarla sınırlı değil. 

Gece oldukça grafikler silüet haline geliyor. Gece gece ormanda olmayı bırakın, gece gece Alpler'de neden kayıyoruz sizce? :)

Oynanış çok basit ve hızlı. Alto kaymaya otomatik olarak başlıyor ve siz sadece telefonunuzun ekranına dokunarak onun zıplamasını, basılı tutarak Alto’nun ters takla akrobasine başlamasını sağlıyorsunuz. Oyunu ilk oynamaya başladığınızda size bir yardım bölümüyle bu kontrolleri oyunumuz öğretecek. 

Ormandan, köylerden hızlıca geçip arkamıza bile bakmıyoruz.

Alto’s Adventure ile ilgili son bahsetmek istediğim nokta ise görev sistemi. Görev sistemini seviye (Level ) sistemine çok güzel yedirmişler diye düşünüyorum. 3’lü paketlerden oluşan bir seviye sistemi ve görev sistemi mevcut. Yani her seviyede 3 adet göreviniz oluyor ve bu 3 görevi de yapınca bir seviye yükseliyorsunuz. 11-21-31-41-51. seviyelere geldiğiniz de ise Alto’dan başka kayakçılarla Alplerdeki kayak maceranıza devam etme şansı yakalıyorsunuz. Hatırlatmam gerek her kayakçı farklı özelliklere sahip. :) Kayarken bir yandan görev yapmaya çalışmak, bir yandan da arkadaki enfes grafikleri seyre dalmamak için baya bir çabalamak ve hırs yapmak gerekiyor. :)

Görevlerin üçünü birden yapmadan seviye atlayamıyoruz. Seviye atlamak yeni karakterleri açmamızı sağlıyor.

Uzun lafın kısası, Snowman firması tarafından geliştirilen Alto’s Adventure ( Alto’nun Macerası ) 2015 Şubat’ında önce iOS ve sonra da 2016 Şubat’ında ise Android işletim sistemi kullanan mobil cihazlar için piyasa çıkmış, bol övgülü (özellikle grafikler) ve ödüllü bir oyun. Android platformunda ücretsiz, iOS için ise ücretli durumda. Herkese tavsiye edeceğim Alto’s Adventure gerçekten size oyunu her oynadığınızda eğlenceli ve rahatlatıcı (Grafiklerinden dolayı) dakikalar ve saatler vaat ediyor. Benim Alto’s Adventure için puanım 5. Bir sonraki oyun incelemem de görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun.

Google Play İçin : Alto's Adventure
App Store İçin :  Alto's Adventure 

Oyunsal Alan Yayın Hayatına Başlıyor...

Bugün yepyeni bir blogun açılış yazısını yazıyorum. Her yeni başlangıç insanın içinde güzel ümitler oluşturur. Benim de “Oyunsal Alan” blogu için çok güzel umutlarım ve hayallerim var. Ancak tabi ki her şeyin de bir sırası ve zamanı var. Çok fazla gevezelik etmek niyetinde değilim. Hemen kısaca Oyunsal Alan’da neler olacak size bahsetmek istiyorum. 

Oyunsal Alan şimdilik mobil oyunlar üzerine bir blog olarak yayın hayatına başlıyor. Elimden geldiğince mobil oyun dünyasıyla ilgili mobil oyun incelemeleri, haberler, röportajlar vb. pek çok içerikle karışınızda olmayı ve sizin hoşça vakit geçirmenizi sağlamak istiyorum. Hedefim bu alanda ülkemizdeki en iyi içerik üreten, takip edilen, örnek gösterilen bir blog haline gelmek. Bunun için beni uzun ve eğlenceli ancak bir o kadar da zor olan bir yol bekliyor. 

Bir yandan blogumda yazılı içeriklerimle yayın hayatıma devam ederken, diğer bir yandan da içerik kalitemi arttıracağını düşündüğümden dolayı içeriklerime oyunun kendim oynarken yaptığım videolu inceleme ve yorumlarını da oluşturmak ve yazılı incelemelerime eklemek istiyorum. Bunun için de videolarımı yayınlayacağım bir yer olmalı. O yer de tabi ki bir Youtube kanalı olacak. Oyunsal Alan adıyla yayın yapacak olan youtube kanalım, şimdilik sadece www.oyunsalalan.com bloguma destek olmak için yayın hayatına başlıyor. Birincil alanım bu blog. :)

İçerikler zamanla rayına oturacaktır. Yeni bölümler, yeni içerikler her daim ekleyebilirim. Evet, sözü çok fazla uzatmadan yazıma son veriyorum. Oyunsal Alan bir mobil oyun blogu ve yayın hayatına an itibariyle başlamıştır. Mobil oyun lezzetlerini sizin için hazırlayacağım. :) Her şey gönlünüzce olsun.