Nonstop Knight Mobil Oyun İncelemesi - Durdur durdurabilirsen!


Bugün Flare Games firması tarafından geliştirilen hem android hem de iOS platformu için yayınlanmış olan ve Türkçe dil desteğine sahip olan Nonstop Knight adlı mobil oyun incelemesini sizler için yapacağım. Nonstop Knight adlı mobil oyun, benim hem mobil dünyada hem de diğer platformlarda oynamayı çok sevdiğim rol yapma oyunu kategorisinde bir oyun. (RPG oyunlar candır.) Ancak şöyle bir detay daha var. Nonstop Knight “Clicker” dediğimiz yani sadece tıklama ile bir şeyler yapmaya çalıştığımız oyunlara da rol yapma öğeleri ekleyerek olaya biraz farklı yaklaşmış. Sadece tıklama yaparak bir şeyler kazandığımız bu tarz oyunları tek başına sevmememe rağmen farklı türleri birleştiren veya türe farklılık katan oyunları da seviyorum. Böyle bir durum içindeyim. İdare edin. :)

Nonstop Knight mobil oyununda nereye gideceğini kontrol edemediğimiz, evet yanlış yazmadım veya yanlış okumadınız, kontrol edemediğimiz bir karakterimiz var. Bu arkadaş durmayan şövalye oluyor. Yani Nonstop Knight, durdurabilene aşk olsun. :) Yerin altındaki dehlizlerde karşımıza çıkan yaratıkları yenerek daha da derinlerdeki dehlizlere, zindanlara doğru yol almaya çalışıyoruz. Karakterimiz otomatik olarak hareket ediyor ve otomatik olarak vuruşlarını yapıyor. Biz sadece 3 adet özel becerimizi kullanmak için ilgili ikona tıklayarak Nonstop Knight abimize önüne çıkan canavar ve yaratıkları daha hızlı yok etmesinde yardımcı oluyoruz. O yok ettikçe para kazanıyoruz ve elimizdeki silah, kalkan ve pelerinlerimizin seviyelerini yükseltmek için bu paraları harcıyoruz.




Tabi zindanlar arasında yol alıp canavarları yok ettikçe tecrübe puanı kazanıp seviye atlıyoruz. Bu seviyeler oyunda şu anda toplamda 6 adet bulunan özel becerilerimizin kilitlerini açıyor. Herbir becerinin de kendi içinde 6 farklı rünle etkinleşen birbiri içinde farklılaşan versiyonları mevcut. Örneğin “Çifte Sıçrayış” denilen beceride şövalyemiz güçlü bir sıçrama yapıp yere vuruyor böylece hem düşmanlara hasar verirken hem de fazladan para verebiliyor. Bir diğer versiyonunda ise arka arkaya “Çifte Sıçrama” yapma hakkını herhangi bir bekleme süresi olmadan bize yapma hakkı veriyor. Böylece az sayıdaki becerileri zindanlardan bulacağımız rünlerle farklılaştırma şansını bize vermiş oluyor Nonstop Knight. 


Zindanlarda 20 düşman öldürdüğünüzde otomatik olarak bir alt kattaki zindana geçip yolunuza devam ediyorsunuz. Birkaç katta bir “Boss” denilen :), oyunda “Lider” diye geçiyor, bizleri oldukça zorlayıcı abiler geliyor ve bunları ortadan kaldırmadan bir alt zindana geçemiyoruz. Tabi ki “Lider”leri yok ettiğimizde rünler, silahlar, pelerinler ve kalkanlar düşürüyoruz ve vuruş gücümüzü arttırarak yolumuza daha hızlı devam ediyoruz.

Ancak bu tarz “Clicker” yani tıklama ile birşeyler yapmaya çalıştığımız oyunlarda bir yerden sonra oyuna ara verip beklemek gerekiyor devam edebilmek için. Yani siz oyununu oynamadığınız zaman da sanki oyundaymışsınız gibi karakteriniz çalışıyor ve siz oyuna girdiğinizde oyunu oynarken kazanabileceğinizden kat be kat para kazanmış oluyorsunuz ve bu da sizin bir anda güçlenmenize sebep oluyor. Bu tarz oyunlardaki bu bekleme zorunluluğu pek hoşuma gitmiyor. Ancak Nonstop Knight mobil oyunu yine de türe rol yapma oyunu mekanikleri de ekleyerek yeni bir yaklaşım sunmuş. Bu açıdan oyunu olumlu buluyorum. Bir sonraki mobil oyun incelemem de görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun.

Google Play İçin: Nonstop Knight
App Store İçin: Nonstop Knight

Haftanın İkilisi #5 - Finger Dungeon ve MiniPix Mobil Oyun İncelemeleri

Haftanın ikilisi yazı dizimde geldik 5. bölüme. Bugün de sizler için iki adet küçük minik, eğlenceli mobil oyunlar inceliyeceğim. Hazırsanız ilk mobil oyun incelememle devam etmek istiyorum. 

Finger Dungeon:


Finger Dungeon mobil oyunu, David Zobrist abimiz tarafından geliştirilen bağımsız bir mobil oyun. Bulmaca ve arcade türlerine dahil olan Finger Dungeon mobil oyununda, yapmamız gereken şey, ekran yukarıya doğru giderken parmağımızın ucundaki noktayı, önümüzdeki labirenti izleyerek bölümün bitiş noktasına götürmek. Bunu yaparken önümüzde türlü engeller çıkıyor. Mesela ateş eden tuzaklar, labirentte ilerlemeye çalışırken size doğru gelen canavarlar, döner dikenli mekanizmalar… Bunlara çarmadan yol almaya ve bitiş noktasına varmaya çalıyoruz. Hemen söylemeliyim bölüme başladığımızda parmağımızı hiç kaldırmadan yol almalıyız. Eğer parmağımızı kaldırırsak, yanmış oluyoruz ve bölüme tekrar başlıyoruz. 


"Hold to Play" yazan yere parmağımızı koyunca oyun başlıyor ve yukarıya doğru akan labirente dalıyoruz. Ancak tabi ki bizi bekleyen engeller var. 

David Zobrist oldukça basit bir fikirden yola çıkmış ve ortaya güzel, eğlenceli ve basit bir mobil oyun çıkarmış. Finger Dungeon kısa bir oyun. Çünkü sadece 21 bölüme sahip ( belki de şimdilik ). Oyun bitirmeye istekli bir oyuncuysanız ve bitirilen oyunlar listenize bir oyun daha eklemek istiyorsanız, bu açıdan bakıldığında çok uygun bir oyun. Zira bitirmek çok uzun sürmüyor. Hemen listenize bir çentik atabilirsiniz. :) 

Herkese bu basit ve eğlenceli oyunu tavsiye ediyorum. 

Google Play İçin: Finger Dungeon 
App Store İçin: Finger Dungeon

MiniPix:


Minipix aslında harika bir oyun. :) Bu nasıl bir giriş şimdi demeyin. Açıklayacağım. Oldukça ufak ve oldukça basit bir oyun. Ancak bence bu kadar ufak bir oyun, mevcut halinden daha yüksek bir potansiyele sahip. Umarım MiniPix’in yapımcısı Laurent Bakowski abimiz bu oyunu biraz daha geliştirir. ( Fikirlerimi kendisine e-posta ile iletmeyi düşünüyorum. :) ). Neyse gizemli bir başlangıçtan sonra MiniPix mobil oyununun incelemesine geçeyim. 

MiniPix adı da üzerinde mini bir pikselli grafiklere sahip oyun. :) Oyunda 8 bit grafiklerle oluşturulmuş minik ve çok değişken karakterler, arka planlar ve tabi ki düşmanlar var. Oyun sonsuz koşu mantığında yapılmış. Sağa doğru otomatik olarak ilerleyen karakterimizi karşımıza çıkan düşmanları, ateş etmek ve zıplamak suretiyle ortadan kaldırarak gidebildiğimiz en uzak noktaya gitmeye çalışıyoruz. Sadece bu kadar.



Ancak oyunu bence özel yapan özellik, saydığım kadarıyla yaklaşık her on saniyede geçtiğimiz gökkuşağı benzeri bir kapıdan sonra kontrol ettiğimiz karakterimiz, karşımıza gelen düşmanlar ve arka plan tamamen değişiyor. Toplamda 28 farklı karakter, arka plan ve düşmanın var olduğu (şimdilik) MiniPix, bu özelliğiyle benim beğenimi kazandı. Karakterimiz değişirken kullandığı silah da değişiyor ve farklı ateş seçenekleri geliyor. Örneğin bir kasap olduğunuz tema gelirse elinizde satır karşınızda tavşanlar oluyor veya süpermen olduğunuz kısımda uçabilmeye başlıyor ve düşmanlarımızda uçarak bize gelmeye devam ediyor. Daha bunun gibi pek çok tema oyun oynarken sürekli değişerek oyunu sürekli değişen koşullarda oynamamızı sağlıyor. Mesela simpsons oluyoruz, mickey mouse oluyoruz, büyücü oluyoruz, astronot kıyafeti giyip astronot olup, uzaylılara karşı savaşıyoruz hatta ışın kılıcı bile savuruyoruz. :) Bu böyle devam ediyor. 


Astronot olmuşuz. Düşmanlarımız da hangi temadaysak ona göre değişiyor.


Burada son anda almışım ekran görüntüsünü pek görünmüyoruz. Ben size söyleyeyim. Burada Mickey Mouse oluyoruz. :)


Süpermen abimiz teletabi kılıklı düşmanlarımıza karşı mücadele ediyor. :)

Oyun bu açıdan oldukça eğlenceli. Yazımın başında belirttiğim noktaya geri dönersek, birkaç şey söylemek istiyorum. Oyunda karakterin kontolüne tam olarak hakim değiliz. Sadece zıplayıp gidişimizi nereye gideceğimizi kontrol edemediğimiz için karşıdan gelen düşman hangi konumdaysa onunla çarpışmamız kaçınılmaz oluyor. Bu anlamda iyi giden bir oyun sizin kontrolünüz dışında bir anda bitebiliyor. Menü kısmının biraz daha iyileştirilerek, en azından yeni bir rekor kırıldığında bizi uyarması güzel olabilirdi. :) MiniPix mobil oyunu bence ufak olmasına rağmen potansiyeli yüksek bir mobil oyun. Biraz ince ayarlamalarla ve yeni özelliklerle devamlı oynanabilecek hale gelebilir. MiniPix mobil oyununu denemenizi öneriyorum.

Google Play İçin: MiniPix 

Bugünkü haftanın ikilisi yazımın sonuna geldim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun.

One Tap Tennis Mobil Oyun İncelemesi - Sadece Dokunun Gerisini Boş Verin!


One Tap Tennis bugün sizler için inceyeceğim mobil oyun. EA firmasının indie oyunlar yapan Chillingo bölümü tarafından yayınlanan One Tap Tennis, tenis oyununu oldukça basite indirgeyerek güzel ve bir o kadar da dikkat dolu zamanlar geçirmemiz sağlayan güzel bir mobil oyun. 

Tenis sporunu izlemeyi çok seven yani gerçekte oynayamayan bir tenis sever olarak, gerek bilgisayarda gerekse mobil cihazlarda ya da herhangi bir oyun cihazında tenis oyunları her zaman ilgimi çekiyor. Dolayısıyla gözüme güzel gelen, oynaması eğlenceli olan oyunları kaçırmamaya çalışıyorum. One Tap Tennis mobil oyunu ise mobil tenis oyunları içinde oldukça kolay bir mantığa sahip ancak oynaması o kadar da kolay olmayan güzel bir yapım. 

Özellikle eski atari oyunlarını özleyenler için de çok güzel bir tercih olacaktır. Çünkü One Tap Tennis 8 bit pikselli grafiklere sahip. Bağımsız yapımlarda ( İndie oyunlar ) sıklıkla rastladığımız ve hiç de hafife alınacak bir grafik türü olmayan bu tarz grafikleri ben şahsen çok seviyorum. Keşke imkanım ve yeteneğim olsa da kendim bu tarz grafikler üzerine çalışsam. Neyse konuyu çok dağıtmayayım. One Tap Tennis mobil oyununda yapacağımız tek şey ekrana doğru zamanda dokunmak ve böylelikle vuruşumuzu gerçekleştirmek. O nasıl olacak demeyin? Oyunda vuruş şeklinize, vuruş yönünüze, kontrol ettiğiniz oyuncunun gideceği yöne hiçbir şeye müdehale edemiyoruz. Nasıl olacak dediniz değil mi? :) Hatta oyunda bildiğimiz set mantığı ve servis atma gibi durumlar da yok. ( Alın bir boyut daha ) Toplar rakimizden bize geliyor ve biz topun ekranda düşeceği yeri, tenis sahasının genişliği kadar genişliğe sahip önümüzde 5 minik dikdörtgen bölge olarak görüyoruz ve top bu bölgenin içindeyken ekrana dokunarak topa vurmaya çalışıyoruz. Bunu başarırsak vuruşumuz başarılı oluyor ve topu karşı tarafa gönderiyoruz.


Arkası dönük bal kabağı benim. :) Hemen önümdeki yataydaki beş şerit top bana doğru gelirken o bölge üzerindeyken vuruş yapmam gereken bölgeleri temsil ediyor.

E peki topa yön veremiyoruz, rakibi nasıl alt edeceğiz gibi bir soru gelebilir. O mekanik de şöyle. Her isabetli vuruşta ekranın üstünde yer alan çubuğun içi belli bir miktar dolmaya başlıyor. Birkaç vuruşu arka arkaya başarılı yaparsanız bu çubuk tam olarak dolu hale geliyor ve rakip o son yaptığınız vuruşu geri çeviremiyor ve rakibinizi yenmiş oluyorsunuz. :) İşte her şey bu kadar basit. Desemde siz yine de temkinli olun. Çünkü az önce bahsettiğim vuruşu gerçekleştirebilmek için o denk getirmeye çalıştığımız bölgeyi yakalamak için ciddi bir dikkat ve topun çizgi olarak hareket eden iz düşümünü takip etme yeteneği gerekiyor. :) Ama sonuç olarak eğlenceli ve hırs yaptırıcı bir mobil tenis oyunu One Tap Tennis. 


Turnuva Modunda 12 farklı şehirde mücadele vereceğiz. 

Turnuvaları kazanınca yeni absürd bir tenisçi karakterinin kilidi açılıyor.


Oyunda kullanabileceğimiz ve oyunu oynayarak açabileceğimiz veya para ile sahip olabileceğimiz pek çok absürt tenisçi tipi var. Bunlar arasında rock yıldızından, uzaylıya, bal kabağı şeklinde giyinmiş bir tenisçiden, bir zombi tenisçiye kadar geniş bir karakter yelpazesine sahibiz. Hepsine sahip olmak güzel olurdu. 




Oyun içinde turnuva modunda oynayarak 12 farklı dünya şehrinde gerçekleşen ve git gide zorlaşan sezonlara katılabilirsiniz. Ayrıca zorlu mücadele modunda size arka arkaya soluksuz top atan bir tenis topu atma makinasını alt etmeniz gerekiyor. Bunu başarırsanız yeni bir karakter açma ödülü kazanıyorsunuz. Bir de arkadaşlarınızla da mücadele edebiliyorsunuz. Sözün özü tenis oynamayı seviyorsanız One Tap Tennis mobil oyununu bence mutlaka deneyip hırslanmanızı tavsiye ediyorum. :) Bir sonraki mobil oyun incelemem de görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun. 

Google Play İçin: One Tap Tennis
App Store İçin: One Tap Tennis

Haftanın İkilisi #4 - Hockey Hero ve Tap it Fast Mobil Oyun İncelemesi

Haftanın ikilisi yazı dizimin dördüncü bölümüyle karşınızdayım. Bugün yine sizler için iki adet minik güzel mobil oyun incelemesi yapacağım oyun seçtim. Umarım beğenirsiniz ve yorumlarınızı eksik etmezsiniz. Hazırsanız haftanın ikisilisinin ilk mobil oyun incelemesiyle devam ediyorum.

Hockey Hero: 



Hockey Hero spor kategorisinde bir mobil oyun. Hokey sporunun sertliğini hissedeceğiniz şekilde ancak oldukça basit ve sonsuz koşu şeklinde tasarlanmış pikselli grafiklere sahip Hockey Hero’da arka arkaya sıralı hokey sahalarında hem ayakta kalmaya çalışacağız hem de gol atıp skor elde edeceğiz. 

Oyun mekaniği çok basit tasarlanmış. Ekranda tek bir hokey oyuncusunu parmağımızı kaldırmadan ekranda sürükleme hareketiyle kontrol ediyoruz. Karşı taraftan hokey sahası boyunca rakip takımın oyuncuları bizi yerle bir etmek için topla alakasız bir şekilde üzerimize üzerimize geliyorlar. Biz de kontrol ettiğimiz hokey oyuncumuzu sağa, sola, ileriye ve geriye sürükleyerek onlardan köşe bucak kaçmaya çalıyoruz. En sonunda rakip takımın kalesine ulaşıp ( Atacking zone bölgesi olarak geçiyor.) topu kaleye sürüklememiz skor yapmamız için yeterli olacak. Sonrasında hokey sahası bitmiyor hemen arka tarafından aynı şekilde diğer saha için de aynı süreç başlıyor ve oyun sizi rakip oyuncu yıkana kadar devam ediyor. Hockey Hero mobil oyununda işlerimizi biraz olsun kolaylaştıracak bir özellik daha var. O da oyunu ağır çekim moduna sokan durum. Parmağımızı ekrandan kaldırdığımızda oyun ağır çekime geçiyor ve bodoslama sürü misali karşımıza gelen hokeyci abilerden kaçmak biraz olsun kolaylaşıyor. Ancak tabi ki bu ağır çekimin de bir süresi var. :)


Bu abimiz biz oluyoruz. Hokey sahasında rahat rahat gidiyoruz. 


Ama rakip göründü. :) Az sonra olacak şeylere şahitsiniz. Adamın topla alakası yok. :)

Veeee herif bize daldı ve oyun bizim için bitti. Yeterince kıvrak olsaydık bunlar olmayacaktı. :)

Şöyle bir detay gözümden kaçmadı. Golü atıp diğer sahaya geçtiğinizde sanki farklı bir takıma karşı mücadele ediyormuşçasına o takımın ismi ve giydiği formalar değişiyor. Ancak hemen belirtmem gerek “Google Oyunlardan” takip ettiğim listelere göre şu ana kadar gidilebilen en yüksek skor 29. :) Evet sadece 29. Bu da farklı 29 takım demek. :) Bu takımları açtıkça o takımın formasını giyerek kendinizde kozmetik değişiklikler de yapabilirsiniz.

Yani ilk baktığınızda Hockey Hero mobil oyunu basit ve kolay bir oyun gibi dursa da aslında hiç de kolay bir oyun olmadığını buradan anlıyoruz. 15 puanı geçerseniz öpün de başınıza koyun deyip, güzelce rekabeti körükledikten sonra, skorunuzu yorum olarak paylaşmayı ihmal etmeyin demek istiyorum. :) Hockey Hero mobil oyunu kenarda köşede kalmış bir oyun olabilir ancak mücadeleci ve zorlu bir oyun. Oyunsal Alan olarak da benim bir görevim de bu tarz kenar köşe oyunlarını ortaya çıkarmak açıkçası. :) 

Google Play İçin: Hockey Hero
App Store İçin: Hockey Hero

Tap it Fast:


Tap it fast mobil oyunu, oldukça basit bir oyun. Ancak hırs yaptırma özelliği olduğu için özellikle zaman geçirmek ihtiyacı duyduğunuz örneğin, seyahatlerde falan çok rahat oynayabileceğiniz ufacık bir oyun. Refleks oyunları kategorisine sokabileceğimiz Tap it fast mobil oyununda 3x3 boyutunda bir oyun alanında önümüze çıkan renkli yuvarlakların içinden siyah olan yuvarlağa veya yuvarlaklara dokunarak ilerlemeye çalışacağız. Tabi bahsettiğim gibi siyah yuvarlak sayısı bir olabildiği gibi iki, üç, dört hatta beş bile olabilir. Daha ötesi var mı bilemiyorum zira rekorum henüz 69. Belki daha ileride daha fazla siyah yuvarlak da çıkıyordur. Kim bilir? :)

Tabi ki farklı bir renge dokunduğunuzda veya sürekli geriye sayıp bizi strese sokan ve hataya zorlayan zamanımız bittiğinde oyun da sonlanmış oluyor. Yeterince hızlı hareket edersek geriye sayan süremize ek süreler alıp rekora koşma şansımızı da arttırmış oluyoruz. 

Göreceğiniz tek siyah daire bu değil tabi ki :)


Böylesine ufak ve küçük bir mobil oyun olan Tap it fast, reflekslerimizi ve sürekli siyah yuvarlak nerede diye anlık gözlerimizle takip yapıp bir yanda da parmaklarımızı konuşturacağımız bir oyun. Ben 69 yaptım diye göğüsümü gere gere gezinirken elin yabancısı 555 yapmış haberimiz yeni oldu. :) Biraz azim ve göz yaşıyla yapılmayacak iş değil diye düşünüyorum. Herkese tavsiye ettiğim Tap it fast mobil oyununu denerseniz skorunuzu benimle paylaşmayı unutmayın. :)

Google Play İçin: Tap It Fast

Evet bugünkü haftanın ikilisi yazımın sonuna geldim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun.

Creepy Mobil Oyun İncelemesi - Zıplamadan olur mu?


Bugünkü mobil oyun incelemem Creepy adlı mobil oyun incelemesi. Creepy mobil oyunu David Zobrist tarafından geliştirilmiş bir arcade, platform oyunu. Oyun hem android hem de iOS platformu için mevcut. Siyah, beyaz ve gri grafiklerden oluşan oyunumuz bizlere retro bir oyun oynama tecrübesi veriyor. 

Oyunun göze çarpan ilk özelliği oyunda zıplama seçeneğinin olmaması. Zıplama olmadan bir platform oyunu olur mu demeyin, oluyor. :) Oyunda yönlendirdiğimiz karakterimizin elinde bir silah bir de kalkan var. Size gelen düşmanları sadece ateş etme ve elinizdeki kalkanı üzerinize gelen ateşlerden kurtulmak için bloklama amaçlı kullanarak bölümleri geçmeye çalışıyoruz. Zıplama olmadığı için zıplama ihtiyacımızı önümüze çıkan ve bizi yukarı kaldıran asansör mekanizmaları sayesinde gideriyoruz. 

Oyun oldukça kısa, zira sadece 12 bölümden oluşuyor ve açıkçası ben pek zorlanmadım. Belki biraz daha uzun tutulabilse ve Boss denilen düşmanların sayısı ve zorlukları biraz daha çeşitli olsaymış daha çok oynanabilir ve hemen bitmeyebilirdi. Oyunları bitirmekten hoşlanan birisiyseniz ve bitmeden bırakmam abi diyorsanız tam size göre bir oyun Creepy. Bitirdiğiniz oyunlar listesine bir çentik atabilirsiniz. Oynayışınıza göre 1 saatten az sürede bitirebilirsiniz diye düşünüyorum. :)

Sağda gördüğünüz abi bir Boss :) Kötü bakıyor değil mi? Zannedildiği kadar kötü değil bence. :)

Oyunda kimi zaman yer altına, kimi zaman yer üstüne doğaya çıkıyoruz. Bir de üstüne yağmur yağıyor ıslanıyoruz. :)

Oyunun değinmek istediğim bir diğer özelliği ise sesler. Grafikleriyle tam bir retro oyun oynama tecrübesi sunarken sesler bu işin tuzu biberi olmuş diyebilirim. Hafif ürkütücü, hafif sinir bozucu ve hafif strese sokucu. :) Zaten oyunun karanlık havasını, grafiklerini ve bir de az önce bahsettiğim sıfatlardaki seslerini düşünürsek tam da adı üstünde “ürpertici” bir oyun olduğunu söylemeliyim. Denemedim ama yalnızken, etraf tamamen sessizken ve gece oynanırsa daha hoş bir etki yaratabilir insanın üzerinde. :) Deneyen olursa lütfen yorumlarda yazsın. 

Sözün özü, Creepy mobil oyunu, oldukça kısa, hızlıca oynayıp bitirebileceğiniz, retro grafiklere sahip, sesleriyle hoş hissettiren sevdiğim bir oyun oldu. Bu tarz ufak ve farklı oyunları oynamayı açıkçası çok seviyorum. Siz de denerseniz Creepy hakkındaki izlenimlerinizi yorumlarda okumak isterim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun.

Google Play İçin: Creepy 
App Store İçin: Creepy 

Haftanın İkilisi #3 - RushFight ve aa Mobil Oyun İncelemeleri

Haftanın ikilisi yazı dizimin üçüncü bölümüyle karşınızdayım. Bugün de sizlere çok güzel mobil oyunlar seçtim incelemek için. Umarım beğenirsiniz. Hazırsanız ilk mobil oyunun incelemesiyle deavm ediyorum.

RushFight:




Woof Games firması tarafından yapılmış olan RushFight, oyundaki karakterlerin Minecraft karakterlerine olan benzerliğiyle dikkatimi çekti ve bu sayede indirip oyunu deneme şansım oldu. RushFight oldukça basit bir Arcade ve Refleks oyunu. Android ve iOS platformlarında yer aln RushFight mobil oyununda yapmamız gereken tek şey telefonumuzun sağına ve soluna dokunarak, dokundukça ilerleyen düşmanları bir güzel pataklamak ve bu işlemi onlardan darbe alana kadar yapmak. 

Biraz karışık oldu farkındayım ama oyun çok basit. Bir kere oyundaki karakterimiz sağa ve sola hareket etmiyor. Ekranın ortasında duruyor. Karakterimizin sağında ve solunda ona yakın duran ve biz ekrana tıkladıkça bir adım bize doğru yaklaşan tek sıra halinde onlarca düşmanımız var. Bizim yapmamız doğru taraftaki yöne dokunarak bize en yakın düşmana tekme tokat dalmak. :) Oyunda başka hiçbir şey yapmıyorsunuz. Oyunu çok hızlı bir şekilde oynayabileceğiniz gibi, yanmamak için ve daha yüksek skor elde etmek için aheste aheste düşünerek oynamanız da mümkün ancak bu süreyi abartırsanız, karakterinizin üzerinde bulunan kırmızı çubuk azalmaya başlıyor ve bitince normalde hareket etmeyen düşmanlar bir kare hareket edip sizin yanmanıza sebep oluyor. O yüzden sürekli ama yeterince hızlı bir şekilde düşmanları dövmelisiniz. :)

Karakterler tam Minecrafttan fırlamış. Soldaki abimiz bize vuracak ancak sol tarafa tıklarsak biz ona vuracağız.

Oyunu oynadığınız karakterler değiştikçe dövüştüğünüz mekan da değişiyor.

RushFight mobil oyununda oyunu oynadıkça kazandığımız altınlarla yeni tipte karakterler açabilir ve bunlarla da oynayabilirsiniz. Yeni karakterlerle oynamak grafik olarak farklı görünüşte düşmanlar ve mekanlar açıyor. Bu anlamda oyun büyük bir potansiyele sahip olsa da mevcut haliyle bunu pek ortaya çıkaramamış. Bir süre deneyip sıkılıp kapatmanız olası. 

Oyunda oynayabileceğimiz pek çok karakter var. Bunları oyun parasıyla veya gerçek parayla açabiliyoruz.
İlerleyen günlerde çeşitli güncellemelerle oyunda farklı oynanışlar yapabilirlerse vazgeçilmez oyunlardan birisi olabilir. Örneğin oyuna bir bölüm mantığı, çeşitli hedefler ve bölüm haritası gibi değişik mekanikler eklenirse oynamak daha zevkli ve sürekli hale gelebilir. Bakalım bekleyip göreceğiz. :) Sonuç olarak RushFight mobil oyunu basit bir refleks oyunu. Dokundukça size gelen düşmanları sürekli dövmeye çalıştığınız bir kere bile şaşırsanız taklaya geldiğiniz bir oyun. Zaman geçirmek için birebir. 

Google Play İçin: RushFight
App Store İçin: RushFight

aa:


Her ne kadar adı çok saçma da olsa aa mobil oyunu her üç platformda da android, iOS ve windows mobil telefonlarda oldukça popüler hale gelen bir mobil oyun. General Adaptive firması tarafından üretilen ve beceri gerektiren bir strateji oyunu olarak tanımlayacağım aa mobil oyununda yapmamız gereken şey yalnızca, dönen bir dairenin çevresine elinizdeki küçük yuvarlakları birbirlerine temas etmeyecek şekilde yerleştirmek. Daha güzel anlatması açısından aşağıda oyunla alakalı birkaç fotoğrafa yer verdim.

Her şeyin muhteşem olduğu anlar. Büyük Yuvarlağın üzerindeki sayı kaçıncı bölümde olduğunuzu gösteriyor. Küçükler ise bu yuvarlak dönerken atmanız gereken topları. Aman dikkat birbirlerine değmesinler yanarsınız. :)


Ahanda 8. bölüme gelmişim. 12 tane topum var bu döner platformda diğer küçük topların arasına sıkıştırmam gereken. :) 


Oyunun ilk safhalarında oldukça kolay olan işler, sonraları sizi sinirden çileden çıkarabilecek potansiyele sahip hale geliyor. İlk başlarda “Bu ne ya, çocuk oyuncağı” dediğiniz oyunda, ilerleyen bölümlerde sinirden elinizi kolunuzu kemirebilirsiniz. Dakikalarca odaklanıp güzelce son topa kaldığınız bir bölümde o son topta yanmak göz yaşlarınıza hakim olamamanıza sebep olabilir. :) aa mobil oyunu bu açıdan bakıldığında gerçekten zor olan bir beceri oyunu. Sabır taşıyım bana bir şey olmaz diyorsanız sizi döner toplarla baş başa bırakıyorum. Hadi bakalım.

Google Play İçin: aa
App Store İçin: aa
Windows Phone İçin: aa

Bugünkü haftanın ikilisi yazımın sonuna geldim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun.

Alfabetik Karagöz Mobil Kelime Oyunu İncelemesi - Yar Bana Bir Eğlence!

Bugün sizler için yerli yapım bir oyun incelemesi yapacağım. Oyunsal Alan’da, ilerleyen günlerde bir yazıyla da duyuracağım, yerli oyunlara, yerli yapım firmalarına ve bunları yapan ekiplere yer vermeyi çok istiyorum. Dediğim gibi ilerleyen günlerde düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. 

Hemen konuma geri döneyim. Bugün sizler için inceleyeceğim oyun Alfabetik Karagöz adlı adından da anlaşılacağı üzere hem yerli bir oyun, hem de bir kelime oyunu. Android ve iOS platformları için yayınlanmış Alfabetik Karagöz mobil kelime oyununda Karagöz’e yeni kelimeler öğrenmesinde yardımcı olacağız. :) Eflatun yazılım firması tarafından yapılmış Alfabetik Karagöz oyununda bizi neler bekliyor kısaca göz atalım.


Öncelikle bizi oyuna ilk girdiğimizde güzel kısa bir animasyon karşılıyor. Alfabetik Karagöz oyununun arka planındaki minik hikayeyi burada öğreniyoruz. Karagöz’e kızından bir mektup geliyor ancak Karagöz okuma yazma bilmediği için bu mektubu okuyamıyor. Mektubu okutacak birisini bulurum ümidiyle kendini sokağa atıyor ve tahmin edin kimle karşılaşıyor. Tabi ki vazgeçilmezi Hacivat ile. :) Hacivat ona okumayı öğretebileceğini söyledikten sonra da oyunun bölümlerini gördüğümüz harita kısmına geçiyoruz ve maceramız başlıyor. 

Bu açıdan oyunu değerlendirirsem, Karagöz ve Hacivat’ın bir kelime oyununda hikaye yaratmak için kullanılması hoş bir detay olmuş. Açıkçası oldukça hoşuma gitti. Hemen oynanışa da bir göz atarsam… Oyunda harflerden oluşan bölümler var ve bu harfleri, sağ,sol, yukarı, aşağı ve çapraz yönlerde birleştirerek kelimeler oluşturuyoruz. Her harfin belirli bir puanı var. Dolayısıyla ne kadar uzun kelime o kadar yüksek puan demek.:) Alfabetik Karagöz kelime oyununda bölüm mantığıyla ilerleme yapacağımız bir yapı mevcut. Şu an için 49 bölümün yer aldığı oyunda, her bölümde ulaşmamız gereken hedeflerimiz var. Tabi ki tahmin edersiniz bu hedefler gitgide zorlaşan ve farklılaşan hedefler. Hedefler birkaç çeşit. Örneğin bazı bölümlerde hedeflenen puana, bölümlere göre değişen hamle sayısı kadar kelime bularak ulaşmaya çalışıyoruz. Bazı bölümlerde harf olmayan farklı nesneleri oyun tahtasının en altına gönderip ( harfleri kelimeleri buldukça yok ederek), oyun tahtasından düşürmeye çalışıyoruz. Bazen harflerin bulunduğu baloncukları patlatacağız, bazen de bir kelimenin oluşabileceği minimum harf sayısını yakalamaya çalıacağız. Tüm hedefler ilerleyen bölümlerde zorlaşarak karşımıza çıkıyor. Alfabetik Karagöz kelime oyunu tüm bu oyun mekanikleriyle kelime dağarcığınızı konuşturmanız için size güzel bir fırsat sunuyor. :) Bu anlamda hemen bitmeyen ve kelime dağarcığımızı zorlayan bir oyun.

Bölümlerde farklı farklı oyun tahtaları mevcut. Bu tahtayı kullanarak harflerden kelime bulacağız.


Karagöz'ün keyfi tıkırında. Güneş gözlükleriyle bize poz vermiş.:)

Son olarak bölüm haritasındaki grafikler için birşeyler söyleyeceğim. Gerçekten burada bölümler ilerledikçe değişen coğrafi şekiller ve iklim grafikleri çok şık gözüküyor. Karagöz’e okuma öğretmek için Karagözle birlikte kimi zaman güzel bir ormanı, kimi zaman tropik bir sahili, kimi zamanda karlı bölgeleri geçeceğiz. :)


Fantastik ormanlar bizi bekliyor. :) Bölüm haritasında yer alan grafikler çok hoşuma gitti.


Karagöz ile tehlikeli bir kanyondan geçeceğiz. :) 

Sözün özü, güzel ve mücadeleci bir kelime oyunu arıyorsanız ve işin içinde güzel bir de hikayesi olsun, bizden olsun diyorsanız Alfabetik Karagöz kelime oyunu tam size göre. :) Mutlaka oynamanızı tavsiye ediyorum ve oyun ile ilgili sizin yorumlarınızı da bekliyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun.

Google Play İçin: Alfabetik Karagöz Kelime Oyunu
App Store İçin:  Alfabetik Karagöz Kelime Oyunu

Haftanın İkilisi #2 - Run Jonah Run ve Math Hopper Mobil Oyun İncelemesi

Haftanın ikilisi yazı dizimin ikinci bölümüyle karşınızdayım. Bugün yine 2 tane küçücük minicik mobil oyunu sizler için inceleyeceğim. Her cuma günü yayınlamaya çalışacağım haftanın ikilisi yazı dizimle sizi baş başa bırakıyorum. Hazırsanız hemen bu haftanın ilk oyunuyla devam etmek istiyorum.

Run Jonah Run:


Arcade tarzı bir sonsuz koşu oyunu olan Run Jonah Run mobil oyunu gayet kısa, minik bir oyun ama biz bu oyunda uzun mesafeler katetmeye çalışacağız. Uzun mesafeler deyince tabi aklınıza muhtemelen kilometrelerce yol gelmiştir. Ancak ben metrelerce yoldan bahsediyorum. :) Malum Run Jonah Run mobil oyununda bir salyangozu canlandıracağız. Artık hızımızı siz tahmin edin. 

Tabi oyunda bizi zorlayacak en önemli faktör düz bir yolda yürürken aynı zamanda insanların ayaklarının altında ezilmeden yol alabilmek. Bunu yaparken biraz ileri biraz geri derken çıtonk diye ezilmek ilk başlarda çok kolay. :) Adımların nerelere basıldığını kavradıkça biraz yol alabilmeye başladım şahsen. Salyangoz olarak işimiz gücümüz yok çarşıya çıkmışız. Bu yolculukta bazı yardımcılarımız da olacak. Mesela baloncuk ve yapraklar. Baloncuk bizi bir kez ezilmekten kurtarıyor. Yapraklar ise 3 adet toplandıktan sonra bize bir kerelik normalden hızlı hareket etme, kıvrak olma şansı veriyor. Run Jonah Run, sıkıntı gidermek için, kısa zamanınız varsa ve oyunla değerlendirmek istiyorsanız hemen hızlıca oynayabileceğiniz ufak bir oyun.


Ayaklar altında kalmadan ilerlemeye çalışıyoruz. :)

Rekorunuzu paylaşırsanız bir salyangoz olarak kaç metre gidebilmişsiniz bilmiş oluruz. :) 

Google Play İçin: Jun Ronah Run

Math Hopper:


Bugün incelemesini yapacağım ikinci oyun Math Hopper mobil oyunu. Hem android hem de iOS platformunda yer alan, tek haneli sayılarla toplama ve çıkarma yaptığımız bir yandan da sonsuz koşu şeklinde ilerlemeye çalıştığımız hem arcade hem de bir bulmaca oyunu. Tek haneli sayılarla toplama ve çıkarma dediğimde “hehehe ben yaparım” dediğinizi duyar gibi oldum. Ancak biraz sıkı durun, işler öyle zannettiğiniz kadar kolay değil. :) 


Math Hopper mobil oyununda bir rakamı kontrol ediyoruz. Evet evet yanlış okumadınız! Oyunun başında bir rakamız ve bu rakamı basit matematik toplama ve çıkarma işlemleriyle hedefteki rakama dönüştürüp yolumuza devam etmeye çalışıyoruz. Biraz daha açayım mevzuyu. Oyunda küp şeklinde platformlar ve silindir şeklinde platformlar mevcut. Küp platformların üzerinde yazan rakamlar hedef rakamlar yani toplama ve çıkarma sonucunda ulaşmamız gereken rakamlar. Silindir platformlarda ise + ve - işlemleri gösteren pozitif ve negatif rakamlar mevcut. Bunlar da bir küpten diğerine ulaşırken atlamamız gereken işlemleri gösteriyor. Örneğin küp üzerinde 5 olarak duruyoruz ve 7 olmamız lazım. Önümüzde duran silindir platformdaki +2’ye atlayıp kendimizi 7 yapıp karşı küpteki yerimize ulaşıyoruz. Bu şekilde oyunda sürekli olarak ilerleyeceğiz. Daha güzelini aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz. 


Şu anda 5 rakamı olarak oyuna başlamışız ve ilk hedefimiz 0 olmak. Bunun için hoplayıp zıplamalı ve arkadan gelen testereye yakalanmamalıyız.

Oyunun kontrolleri çok basit bir mantıkta. Mobil cihazınızın ekranına tek dokunduğunuzda bir kare arka arkaya iki kere hızlı şekilde dokunduğunuzda aradaki bölgeyi atlayarak çift hane sıçrayabiliyoruz. Unutmamamız gereken bizi zorlayıcı ve dolayısıyla oyunu daha da eğlenceli, stesli ve çekici hale getiren birkaç unsur var. Bunlardan ilki, bizi arkamızdan takip eden testere abimiz. :) Bu testereye yakalanmadan toplamamı yapıyorsunuz, çıkarmamı yapıyorsunuz, çift hane mi yoksa tek hane mi sıçrıyorsunuz bir önce yapın. Malumunuz eğer yapamazsanız ensenizde bitiyor kendisi ve yanıyorsunuz. Diğer unsurlar ise kontrol ettiğiniz rakam çift haneli sayı veya negatif sayı haline kesinlikle gelmemeli, eğer böyle olursa oyun sizin için bitiyor. :) Tabi yanlış toplama ve çıkarma işlemi yaparak hedef sayıya dönüşmeden hedef küp platforma ulaşmak da oyunun bitmesine sebep oluyor.


Oyunun kontrolleri gayet basit. :)

Açıkçası basit toplama ve çıkarma yaparken elimin ayağıma dolaşacağını zannetmezdim ama oluyor. Stres, baskı adama bildiği şeyleri unutturuveriyor. Matematik sevenlere tavsiye ederim. En azında bir deneyin. :) 

Google Play İçin: Math Hopper 
App Store İçin: Math Hopper 

Bugünkü haftanın ikilisi yazımın sonuna geldim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun. 

Tap Tap Tap Mobil Oyun İncelemesi - Müziğin Ritmine Uyun!


Bugün size Sugar sugar oyunundan tanıdığımız bağımsız oyun geliştirici olan Bart Bonte’nin nevi şahsına münhasır oyunu Tap tap tap adlı ritm ve refleks aynı zamanda müzik oyunundan bahsedeceğim. 

Müzik özelliği ile arka planda siz oynarken sizi çok ciddi havaya sokuyor. Kafa göz sallama, el ayakla ritm tutmaya başlayabilirsiniz. :) Tap tap tap mobil oyununun mantığı çok basit. Arkadan bir ses ki muhtemelen Bart abimizin sesidir. Belirli aralıklarla “Tap” diyor ve arka fonu tek renk olan ve belirli aralıklarla değişen zemin üzerinde Tap yazan küçük bir daire beliriyor. Sizde bu yazıya dokunuyorsunuz. Eğer zamanında dokunamazsanız ki bu süre yaklaşık 3 saniye, daire ekrandan soluklaşarak kayboluyor ve siz de nanay oluyorsunuz. :)

İşte bu kadar basit!.. desem de ilk başlarda hava hoş. Tap yazısı yavaş çıkıyor. Tap tap tap oyununun bu ilk evrelerinde kendinizi ritme kaptırıp arada elleriniz boş kaldığında bazı ritim hareketlerine girişebilirsiniz. Ancak oyun ilerledikçe kazın ayağının biraz farklı olduğunu farkediyorsunuz. Ortalığa “Tap” dairesinden başka “Double Tap”, “Can’t Touch” ( dokunduğunuzda yanmanızı sağlayan yegane dairecik), “Swipe left,right,up,down” ( ekranda söylediği yöne kaydırma hareketi yapmalısınız) ve “Drag and Drop” adlı sürükle bırak yapmanızı gerektiren öğeler çıktıkça ve bunların arka arkaya çıkma süreleri arttıkça elleriniz ve gözlerinizin düğümlenme ihtimali ortaya çıkıyor. :) Benim rekorum 227. Bence mutlaka bir deneyin ve eğlenin. Gerçekten eğleniyor ve bir süre sonra fark ediyorsunuz ki acayip hırslanmışsınız. Müziğin böyle bir etkiye sebep olduğunu düşünüyorum. :) Mutlaka oyunu sesli oynamanızı söylemem sanırım gerek yok. Kulaklıkla oynarsanız yeme de yanında yat moduna geçersiniz. 

Her şeyin çok güzel olduğu saniyeler. Ortalıkta sadece Tap yazıyor ve üstüne üstlük bir de yavaş yavaş çıkıyorlar. :)

Yandınız değil mi? :) Hadi bakalım tekrar başlayın dokunmaya. 

Bugün sizlere Tap tap tap mobil oyunundan bahsettim. Bart Bonte’nin oyunu olan bu küçük oyunu mutlaka deneyin. Bart abinin başka başka oyunları da var ve bu yazıyı yazdığım tarihte 8 olan bu oyunları da oynamanızı öneriyorum. Yakında onları da inceleyeceğim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

Google Play İçin: Tap Tap Tap
App Store İçin: Tap Tap Tap

Google Play Ödülleri 2016 - Ödül Alan Oyunlar


Google 2016 yılının en iyi uygulama adaylarını daha önce duyurmuş ve ödül alan uygulamaların 18 - 19 Mayıs’taki Google I/O 2016 etkinliğinde açıklanacağını bildirmişti. 10 kategoride verilen Google Play ödüllerinin hepsi güzel kategorilerde ancak bu etkinlikte benim için daha önemli olan oyun kategorilerinde verilen ödüller oldu. Sizlere bu oyunlardan ve kategorilerden bahsetmek istiyorum. Önümüzdeki günlerde hem aday olan oyunlarla ilgili, hem de ödül kazanan oyunlarla ilgili inceleme içeriklerimi sizlerle paylaşıyor olacağım. 

Hızlıca bu ödüllerin galiplerine bir göz atalım.

İlk oyun kategorisi, en iyi bağımsız oyun ( indie oyun da diyebiliriz. :) ) kategorisi her zaman ilgimi çeken bir kategoridir. Çünkü İndie yapımlar, yani bağımsız yapımların oyun dünyasının geneline olumlu anlamda çok şeyler kattığını düşünüyorum. Her platformda bağımsızlar candır deyip adaylar kimlerdi onlara bakalım hemen. :) 

Alphabear, Alto’s Adventure ( İncelemesini yapmıştım. Buradan ulaşabilirsiniz.), Fast Like a Fox, Neto Atsume: Kitty Collector ve Prune. 

Bağımsız oyun kategorisinde adayları belirlemek bile çok zor bence. Buradan galip çıkan oyun Alphabear oldu. 

İkinci oyunların yer aldığı kategorimiz, en iyi aile uygulaması. Bu kategoride özellikle çocukların gelişimine olumlu katkılar oluşturan uygulamalar veya oyunlar ele alınıyor ve ödüllendiriliyor. Bu kategorinin adaylarına bakalım. 

Card Wars - Adventure Time, LEGO Jurassic Word, My Very Hungry Caterpillar, Thinkrolls 2 ve Toca Nature. 


En iyi aile uygulamalarına Oyunsal Alan’da önümüzdeki günlerde daha çok yer vereceğim. Bu konuyla alakalı farklı fikirler var. Bu kategorinin galibi Thinkrolls 2 adlı oyun oldu.

Oyunların yer aldığı üçüncü kategori, Google Play Servislerini en iyi kullanan uygulama kategorisi. Bu kategorinin adayları aşağıda.

Sea Battle 2, Table Tennis Touch, Tapventures, TowerMadness 2, Zombie Highway 2.

Bu kategorinin galibi, Table Tennis Touch oldu. Benim de bir masa tenisi sever olarak çok merak ettiğim bir oyun olan Table Tennis Touch ile ilgili incelememe yakında Oyunsal Alan’da yer vereceğim. 


Hepsinde oyunlar aday olmasa da bir diğer oyunların da yer aldığı kategorimiz, Gelişimi en çok beğenilen oyun veya uygulamalar kategorisi. Bu kategorinin hepsi oyun değil zaten ödül oyun olmayan bir uygulamaya gitti. Hemen adaylara bakalım.

Glide, Mechanic Escape, Minecraft: Story Mode, World Around Me, Zumper. Burada Mechanic Escape ve tabiki Minecraft: Story Mode oyun diğerleri uygulama. Bu kategori de World Around Me adlı seyahat uygulaması ödülü aldı. Oyun olan adayların incelemelerini yapacağım. :)

Diğer kategorimiz yine uygulama ve oyun karışık bir kategori olan en iyi global çıkışı yapan uygulama kategorisi. Adaylar; Dragon Ball Z Dokka Battle, Freeletics Bodyweight, Memrise, Musixmatch ve Pokemon Shuffle Mobile. Bu kategoriden tanıdık bir oyun galip geldi. Çocukluğumun animesi Pokemon. :) Çocukluğumun demek biraz haksızlık olabilir çünkü hala devam eden bir anime ve hala daha izlerim ve kart oyununu ve diğer oyunlarını oynarım. Bu kategorinin galibi Pokemon Shuffle Mobile.



En sevdiğim kategorilerden birisinde sıra, en yenilikçi ( en inovatif ) :) uygulama veya oyun kategorisi. Adaylar arasında iki tane oyun var. Fast like a Fox, NYT VR, Smartnews, The Fabulous ve This war of mine. Bu kategori oyun olamayn bir uygulamaya gitti. O uygulama NYT VR. :) Ancak en iyi bağımsız oyuna da aday olan Fast Like a Fox, gerçekten inovasyon barındırıyor. İncelemesini yaptığımda bahsedeceğim.

Ve nihayet merakla beklenen en iyi oyun kategorisinin adayları ise şöyle; Alphabear, Clash Royale, Clash of Kings, Marvel Future Fight, Starwars: Galaxy of Heroes. Burada benim tahmin ettiğim ve çok severek oynadığım 2016 yılında çok iyi bir çıkışla milyonları kendine bağlayan strateji oyunu Clash Royale ipi göğüsledi. Hemen söyleyeyim Clash Royale ile ilgili çok güzel planlarım var. :)


Evet. İşte böyle burada yazmadığım en iyi uygulama, en iyi materyal tasarımına sahip uygulama ve en iyi çıkış yapan uygulama kategorileri de vardı. Onlarda oyunlar yer almadığı için pas geçtim affınıza sığınarak. :) Burada sözü geçen ve henüz Oyunsal Alan’da yer almayan oyunların incelemeleri için sıkı çalışmaya devam ediyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Her şey gönlünüzce olsun. 

Popüler Yayınlar

Öne Çıkan Yayın

Nonstop Knight Mobil Oyun İncelemesi - Durdur durdurabilirsen!

Bugün Flare Games firması tarafından geliştirilen hem android hem de iOS platformu için yayınlanmış olan ve Türkçe dil desteğine sahip ...